Çeşitli konularda dokuz kitap yazmıştım ve yeni kitabım için iyi bir konu başlığı arıyordum. Bir şekilde bütün erkek ve bayan okuyucularıma hitap edebilecek, en azından okuyucuların yarısı için faydalı olabilecek bir konu üzerine yazmak istiyordum. Kocamla çeşitli konular hakkında konuştuk, ancak hiçbiri ilgimi çekmedi. Bütün bunlar olurken bir yandan da, bize çeşitli sorunlarla, özellikle de evlilik sorunlarıyla gelen çiftlere yardımcı oluyorduk. Bir akşam, tavsiyelerimizin yararını gören bir arkadaşımız bize teşekkür etmek için geldi. Bu arkadaşımız ayrıldıktan sonra eşim birden; “Tanu; neden evlilik üzerine bir kitap yazmıyorsun?” dedi.
Coşkuya kapılmış bir vaziyette, kitapta değinebileceğimiz konular üzerine hararetli bir fikir alışverişine başladık. Evliliğin başarılı olması için iki kişinin emeği gerektiğinden, kitabı eşimle birlikte yazmamızın uygun olacağını düşündüm.
Uzun yıllardır evliyiz ve insanlar mükemmel bir çift olduğumuzu söylüyorlar. Daha iyiye gitmek için her zaman bir mesafe olduğundan “mükemmel çift” diye bir kavram olmasa da, genelde oldukça iyi bir evliliğe sahibiz. Bunun sebebi hiç kavga etmememiz değil; aksine bunu çok sık yapıyoruz. Çok ateşli tartışmalarımız, çocuklar gibi kavga ettiğimiz günlerimiz, soğuk savaş dönemlerimiz de oldu, ancak yakınlaşma açısından en güzel günlerimiz savaş sonrası dönemlerde geçirdiklerimizdi. Evliliğimizin hemen sonrasında, hiçbir sorunu halletmeden uyumayacağımız konusunda anlaşmaya varmıştık. Aramızda doğan fikir ayrılıklarını yatmadan önce giderecek, bir sonraki güne asla taşımayacaktık. Bu formül çok işimize yaradı.
|